ÜYE GİRİŞ
     Kullanıcı Adı:
                  Şifre:
Güvenlik Kodu: 4846
Yeni Kayıt    Şifremi unuttum
Şiir, Türkü ve Diğer Kişisel YazılarHerhangi Bir Konu Hakkında Serbest Yazılar
      HAÇAPİT...
          Tarihçe
          Dilimiz
          Kültür-Örf-Adetler
          Yemeklerimiz
          Tahsil Durumu
          Soy Ağaçları
          Yaşanmış Anılar..
          Lakaplar-Kabileler
          Şiir-Atma Türki
          Yaylalari
          El Sanatları
          Kim Kimdir?
          Resim-Video Galeri
          Üyeler
          Duyurular
          Prof.Dr. Mehmet HABERAL         
 
            DİĞER...
  Radyo Haçapit
  Oyun
  Linkler
  İletişim

      SON GİREN ÜYELER
 

TULUM
Oğlak derisi daha çok tercih edilir ve tüyleri temizlendikten sonra ayaklar son kısımlardan kesilir. Ters (çevrilip ters bağlandıktan sonra) kesit bağlantısı daha iyi görü nür.Ön ayaklardan birine tahta boru- lülük arka ayaklardan birine de nav bağlanır.Böy lece tulum dediğimiz alet meydana gelir.Lülük'ten (dudula=ağızlık)üfleyip tulum şişirilir. Üflenen hava geri kaçmasın diye tulumcu lülüğün (dudula) ağzını dili ile kapatır.

Kendisi bu suretle nefes alabilir.(son zamanlarda lülük ağzına konan bilye sayesinde tulumcular türkü bile söyleyebiliyorlar.) sıkışan hava mecburen, nav içinde bulunan çimon/çibu denilen ses veren kamış borulara hücum eder ve ses çıkararak dışarı çıkar. Ekseriyetle çibular yan yüzeylerinden 5 delikli olup bu delikler Nav'ın üst yüzüne yani tulumcunun parmaklarını oynatacağı bölüme bir çift olarak yerleştirilir. Çimon/çibular, nav içinde ikiden fazla da olabilirler. Herbirinin sesi tulumcunun ustalığına göre ayarlanır.

Tulumdaki kısımlara daha açıklık getirelim: Çimon/çibu: Kamış veya tahıl sapı boğum yerinin bir tarafından diğer tarafın dıştan boğum yerinden içten kesilir. Bu uçta boğum yeri kalacağından kapalıdır, diğer uç açıktır. 16-17 cm boyunda bir boru elde edilmiş olur. Açık uç hafif meyilli olarak düzeltilir. Kapalı kısma doğru borunun bir kısmı çakı ile inceltilerek sesin, hava geçişi ile temini sağlanır. Bu borunun üçte bir kadarı üste kalması şartıyla ikişer santim arayla delikler açılır. Böylece yapılan çimonlar bu şekilde yanyana bağlanıp navın içine yerleştirilir. Çıkan sesler birbiri ile tam manası ile uyumlu olmayabilirler. (Adnan Saygun)

Nav: Farsça'da iyi oyulmuş odun manasında olup bu tabiri eski Oğuzlarında kullandığı aşikardır. Navlar hafif kıvrık boynuzu andırırlar. Odundan veya şemsiye sapının yarım daire bölümünden yapılırlar. Aslında iç bükey bir teknecikten ibaret olup çimon/ çibular içine yerleştirilir.

Kar'aşın: Navın son kısmındaki boynuza verilen isimdir.
Kaçkar dağı: Koç boynuzunu andıran Gökçe Dengiz batısındaki Kaçkar Dağları da bu isimden esinlenerek verilmiştir.
Goda: Tulumdan üflenen eğri boruya denir. Bulgarların gayda demeleri ile goda arasında muhakkak bir bağlantı vardır. Bu isim ta Kelt'lerden kalmış olabilir. Eski Bulgar kavimleri Türklerle kardeş kavim olmalarının neticesi olarak kelime Türkçe kökenli de olabilir

Çayeli,Pazar,Ardeşen,Hemşin,Çamlıhemşin,Fındıklı,Arhavi,Hopa,Şavşat,Yusufeli, İspir ve Giresun`nun Şebinkarahisar ilçesinde düğün,bayram ve eğlencelerde kullanılan nefesli bir halk çalgısıdır.Önceleri sadece bu yörelerde düğünlerde kullanılırdı. Fakat son zamanlarda çeşitli halk müziklerinin yanısıra pop,rock ve özgün müziklerde kullanılmaya başlandı.Tabî buda enstrumanın tanıtımını ve halkın dikkatini çekmekte önemli bir etken oldu. Tulum`u başka ülkelerde görmekde mümkün. Örneğin: Bulgaristan ve Yunanistan`ın bazı bölgelerinde görebilirsiniz. İskoçya ve Kuzey İrlanda`da şekil olarak biraz değişik olmasına rağmen ses olarak hemen hemen aynı olması dikkat çekmektedir

   [ Tulumun Teknik Özellikleri ] [ Tulumun Yapısı ]

 
 Copyright©2007 hacapit@hacapit.com
www.hacapit.com daki hiç bir materyal izinsiz kullanılamaz.
haçapit, Haçapit, hacapit, haçapit,haçapit köyü,köy,tulum,horon,rize,hemşin, Subaşı Köyü, Haberal, Birben